Yunanistan’ın İktisat Diplomasisinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Frangoyannis, Türkiye ve Yunanistan’ın iki komşu ülke olarak ticaret alanında attıkları iş birliği adımlarına ve bu alandaki potansiyele ait değerlendirmelerde bulundu.
İki ülke ortasındaki ticaret hacminin 2021’de bir evvelki yıla oranla yüzde 69,2 artmasını teşvik edici diye yorumlayan Fragoyannis, Türkiye ve Yunanistan’ın iki komşu ülke olarak uyumlu biçimde, ortak faydayı göz önünde bulundurarak işbirliği yapması halinde bu sayının çok daha yükselebileceğini tabir etti.
TİCARET ALANINDA İŞBİRLİĞİ MARJI YÜKSEK
Frangoyannis, Türkiye ve Yunanistan’ın her vakit bir başkası için kıymetli ticaret ortağı olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye, 85 milyonluk büyük bir pazarı temsil ediyor. Yunanistan, daha küçük bir pazar olmasına karşın büyük tüketim gücüne sahip. Toplam ticaret hacmi, gösterdiği artışa karşın potansiyelin çok altındadır. Ticaret alanında işbirliğini güçlendirme marjı çok yüksek.” diye konuştu.
Kakao ve çikolatalı eserler, kahve, dondurulmuş unlu mamuller, sağlıklı beslenmeye yönelik organik besinler, ilaç, kozmetik ve inşaat materyalleri üzere eserlerde ticaret potansiyelinin yüksek olduğunu söz eden Frangoyannis, her iki tarafın da bu işbirliğinden karlı çıkabileceğini şu sözlerle anlattı:
“Türkiye ve Yunanistan’da bir atasözü var: ‘İyilik yaparsan düzgünlük bulursun’. Bu kelam, Türkiye ile Yunanistan ortasındaki tarihi bağları yansıtıyor ve bu ruh, iki toplumdaki iş insanlarının niyetlerini karakterize ediyor.”
POZİTİF GÜNDEMDE BÜYÜK İLERLEME KAYDEDİLDİ
Frangoyannis, “Pozitif Gündem”in, iki ülke dışişleri bakanlıklarının, iktisat, ticaret, ulaşım, güç, eğitim, turizm, iklim değişikliği ve etraf üzere hususlarda Türkiye ve Yunanistan ortasındaki sistematik ve metodik işbirliğini kurumsallaştırma eforu olduğunu kaydetti.
Türk-Yunan bağlantılarındaki dalgalanmaya karşın iki ülke dışişleri bakanı yardımcılarının, ülkelerinin liderlerinin dayanağıyla bu teşebbüse başlamasının kıymetli olduğunu vurgulayan Frangoyannis, 25 başlıktan oluşan Olumlu Gündem çerçevesinde Mayıs 2021’de Kavala’da, Haziran 2021’de Antalya’da ve Şubat 2022’de Atina’da olmak üzere üç defa buluşulduğunu söyledi.
Frangoyannis, bu üç buluşmada da büyük ilerleme kaydedildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Pozitif Gündem’in birçok konusu tamamlandı ve tamamlanmayan çok az bir kısmı da tamamlanma etabında. Bu noktada her ne kadar artık farklı vazifelere terfi etmiş olsalar da mevkidaşlarım Sedat Önal ve Faruk Kaymakcı ile şahsî bağlantılarımın eksiksiz olduğunu, karşılıklı hürmet, sempati, itimat ve anlayışa dayandığını vurgulamak isterim.”
24 Haziran’da Ankara’da düzenlenmesi öngörülen bir sonraki buluşmanın ertelendiğini belirten Frangoyannis lakin Olumlu Gündem’in var olmaya devam ettiğine dikkati çekti.
Frangoyannis, “Gelecek haftalarda Türk tarafının buluşmamız için yeni bir tarih belirlemesini bekliyorum.” diye konuştu.
Bir sonraki buluşmanın, bu yıl hizmete giren Selanik-İzmir feribot sınırı vesilesiyle İzmir’de olabileceğini belirten Frangoyannis, “Bu, en kolay biçimde iki ülkenin her halde yakınlaşma isteğini teyit etmesi manasına gelecektir.” tabirlerini kullandı.
İlk seferin 10 Ekim’de gerçekleştirildiği Selanik-İzmir feribot çizgisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile Mart’ta İstanbul’da yaptığı görüşmede ele alınan mevzulardan biri olduğunu kaydeden Frangoyannis, bu sınırın elbet çok değerli bir gelişme olduğunu ve iki ülke halklarına cüret verici bir bildiri gönderdiğini belirtti.
SELANİK- İZMİR SINIRI İKİ ÜLKEYİ BÖLGESEL DÜZEYDE BAĞLIYOR
Frangoyannis, çizginin, Türkiye’den Yunanistan, Orta Avrupa ve Balkanlar’a kara yolu nakliyatını kolaylaştırması ve turizm hareketlerini güçlendirmesi nedeniyle ikili alakalara katkı sağladığına dikkati çekerek, çizginin öteki bir yararını da şöyle anlattı:
“Yolcu araçlarına ve yük nakliyeciliği yapan araçlara, iş beşerlerine, turistlere, ailelere, ziyaretçilere, Atina, İstanbul, Ankara’nın büyük transit merkezlerinden geçmeden, hem Küçük Asya’yı (Anadolu’yu) hem de Kuzey Yunanistan’ı ziyaret kolaylığı sağlıyor. Bahsin bölgesel boyutu çok kıymetli, Selanik-İzmir çizgisi, iki ülkeyi bölgesel düzeyde bağlıyor ve bu, büyük bir adım.”
“Yunanistan’ın egemenlik haklarının sorgulandığını” ileri süren Frangoyannis, “Buna karşın bu deniz yolu sınırının gerçekleştirilmesinin, diyalog kanallarının açık olmasının, milletlerarası hukuk temelinde işbirliği isteğini fiili olarak teyit ettiğini” lisana getirdi.
YENİ İŞ BİRLİĞİ PERSPEKTİFLERİ
İki ülke ortasındaki işbirliği marjının büyük olduğunu vurgulayan Frangoyannis, “Yüksek siyaset mevzularında kırmızı çizgilerimiz olsa da komşu olmamız, etraf, iklim değişikliği, doğal afetler üzere ortak problemleri paylaşmamız, kara yolu nakliyeciliği, hava yolu ilişkileri üzere hususlarda birlikte var olma muhtaçlığımız ve halklarımızın birbirini ziyaret etme isteği değişmiyor.” diye konuştu.
Frangoyannis, Ocak ayında düzenlenen Türkiye-Yunanistan Karma Ekonomik Komitesi 5. Devir Toplantısı’nda güç, etraf, atık idaresi, su kaynaklarının kalite ve yeterliliğinin artırılması, ulaşım, araştırma ve teknoloji üzere mevzularda atılabilecek işbirliği adımlarının masaya yatırıldığını aktararak, üniversite ve araştırma merkezlerinde tıp, organik üretim, yeşil güç alanlarında işbirliği perspektifinin de olduğunu vurguladı.
POZİTİF İNANÇ ORTAMI ÖNEMLİ
Asıl değerli olanın, olumlu inanç ortamı ile muvaffakiyetin hakim bulunduğu, gayelerin tutturulduğu, tüm alanlarda verimliliğin sağlandığı bir iklim yaratmak olduğunu kaydeden Frangoyannis, bunun ikili münasebetlerdeki genel iklimi olumlu istikamette etkileyebileceğini tabir etti.
Frangoyannis, dünya genelinde güç krizi ve pahalılık sorunu kapsamında ulaşım maliyetleri artarken Türkiye ve Yunanistan’ın iki komşu ülke olarak sahip bulundukları avantajlara ait şöyle konuştu:
“Enerji ve ulaşım değerli da olsa, ucuz da ne olursa olsun, Yunanistan ve Türkiye komşu ülkelerdir ve iki kritik pazardır, dünyanın jeopolitik açıdan sıkıntı olan bu bölgesinde tabiatıyla birbirlerine bağlı ülkelerdir ve emsal meselelerle karşı karşıyadırlar.”
Ekonomi Diplomasisinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak isteğinin ve yapmaya çalıştığının, başta iki ülkedeki iş dünyası olmak üzere halkların yakınlaşmasını kolaylaştırmaya yönelik her tıp çabayı göstermek olduğunu kaydeden Frangoyannis, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Biliyorsunuz, kolay yol, kuvvetli bir mevzuyla uğraşmaktan kaçınmaktır lakin yanlışsız yol, kolay olanı değildir. Yakınlaşmaya giden yol güç olandır. İki ülkenin rekabet değil, işbirliği yolunda ilerlemesini isteyen Yunanistan’daki Yunanların ve Türkiye’deki Türklerin çoğunluğu tarafından desteklenen yoldur.”