Geçen ay nişanlanan R.D., toplumsal medyada gördüğü, içerisinde ütü, kablosuz ve robot süpürge olan uygun fiyatlı çeyiz paketini satın almak için satıcı ile irtibata geçti. Yurt dışına çıkacağı için eserlerini uygun fiyata satmak istediğini belirten satıcı ile R.D., 28 bin liraya anlaştı.
Bu kişi R.D.’ye bilinen bir e-ticaret sitesinin linkini ileterek ödemeyi buradan yapması gerektiğini söyledi. R.D. ödeme kademesinde kişi ismi, soyadı, IBAN numarası ve sipariş numarasını hakikat bir biçimde doldurdu. Satıcı, kargoyu saat 16.00 sıralarında bırakacağını söyleyerek R.D.’den telefon numarasını istedi. Daha sonra e-ticaret sitesinin WhatsApp sınırı üzerinden ulaştığını belirten bir kişi, R.D’yi arayarak, ödeme sırasında bir aksaklık yaşandığını ve paraya ulaşamadıklarını belirtti. R.D.’nin ikinci kez ödeme yapması gerektiğini söz eden bu kişi, şayet çabucak ödeme yapmazsa bir evvelki paranın da kendisine iade edilmeyip devlet hazinesine aktarılacağını söyledi. Bunun üzerine R.D. tekrar ödeme yaptı. Toplamda 56 bin lira ödeyen R.D., bir mühlet sonra satıcı tarafından engellenince dolandırıldığını anladı, polis merkezine gidip şikayetçi oldu. R.D. öbür şahısların de dolandırılmaması için bu şahısların yakalanmasını istiyor.
‘İLK ETAPTA BİR NEBZE DE OLSA İNANÇ DUYMAMI SAĞLADI’
Yaşadığı dolandırıcılığı anlatan R.D., “Geçtiğimiz ay nişanlandım ve çeyiz sürecine girdim. Toplumsal medya üzerinden de birçok çeyiz eserinin ikinci el ya da sıfır olarak satışının yapıldığını gördüm, bunu yakın etrafımdan de deneyimleyen vardı. Ben de bir toplumsal medya kuruluşunda ilan gördüm. Bu hesap aksesuar üzerine kurulmuştu fakat kullanıcı, kelam konusu ilanda; yurt dışına çıkacağı için kendine aldığı çeyizleri daha uygun fiyattan satacağını belirtiyordu. Sayfada birçok eser vardı, ben de birkaç eser için kendisine yazdım. Yazdıktan sonra karşı taraf bana birçok eserin elinde olmadığını söyledi. Bu da aslında bana inandırıcı geldi ve birinci etapta bir nebze de olsa inanç duymamı sağladı. Sonrasında eserlerin fiyatıyla ilgili görüştük. Yaklaşık 30 bin lira tutuyordu, lakin satıcı daha evvel diğer birisiyle görüştüğünü ve 28 bin liraya bıraktığı için bana da 28 bin liraya eserleri vereceğini söyledi. Ben de kendisine teşekkür ettim ve ödemenin nasıl olacağını sordum. Satıcı bana ‘Mersin’deyseniz şayet buraya gelebilirseniz elden teslim ederim’ dedi. Ben de İstanbul’da olduğumu söyledim. Satıcı, inançlı bir alışveriş için bilinen e-ticaret sitesi aracılığıyla ödemenin gerçekleşeceğini söyledi. Söylediğine nazaran şöyle olacaktı; ben site aracılığıyla ödemeyi yapacaktım, kargo bana gelecekti. Ben iki gün içerisinde şayet onaylarsam para, site aracılığıyla karşı tarafa geçecekti. Şayet onaylamazsam da ben kargoyu iade edecektim. Sonra ben söylediğini araştırdım ve hakikaten bu türlü bir alışveriş metodunun olduğunu gördüm” dedi.
‘ÖDEME İÇİN BANA BİR LİNK GÖNDERECEĞİNİ SÖYLEDİLER’
Satıcının ödeme için kendisine bilinen bir e-ticaret sitesinin linkini gönderdiğini söyleyen R.D., “Satıcı, ödeme için bana bir link göndereceğini söyledi. Linke tıkladım ve bildiğimiz e-ticaret sitesinin aynısıydı. Sistem esasen beni direkt yönlendirdi. Yalnızca şöyle bir handikap vardı; ben de o e-ticaret sitesinin uygulaması olmasına karşın açtığımda uygulamayı değil direkt internet sitesini açtı. Lakin bu durumda da şüphelenmedim. Daha sonrasında sistem beni adım adım ödemeye yönlendirdi. Konut adresim, cep telefon numaram, posta kodum üzere her şey olağan görünüyordu. Birinci kere bu formda bir alışveriş yaptığım için açıkçası şüphelenmedim. Ödeme evresine geldiğimde kişi ismi, soyadı, IBAN numarası ve sipariş numarası yazıyordu. Kendi taşınabilir bankacılık uygulamama girdim, havale EFT’yi seçtim, kullanıcının ismini soyadını kopyala yağıştır yaparak pek kolay bir formda oraya ekledim. Sipariş numarasını da kopyaladığımda sipariş numarası harflerle ve sayılarla yazılıydı, tekrar bu formda yapıştırdım. Bunu yaptıktan sonra sayfa dekont manzarası istiyordu, dekont imajını de oraya yapıştırdım. Sonrasında satıcıyla toplumsal medya üzerinden tekrardan irtibata geçtim. Kendisine ödemeyi yaptığımı söyledim, o da ‘tamam kargoyu 16.00 üzere bırakacağım. Yalnızca kargo için cep telefon numaranız bana lazım olacak’ dedi. Burada tahminen de anlamalıydım. Zira ben numarayı verdikten sonra WhatsApp üzerinden beni bir numara aradı” diye konuştu.
‘ÇOK SABIRSIZ KONUŞUYORLARDI, DAİMA BİR TELAŞ HALİNDEYDİLER’
Bahsedilen e-ticaret sitesi tarafından arandığını söyleyen R.D. “Beni arayan numaranın profil fotoğrafı, açıklamaları ve başka her şey bahsettiğim e-ticaret sitesine aitti. Açıkçası whatsapp aramaları evvel kuşku uyandırsa da çok destekleyici konuşmalarla sonradan beni ikna ettiler. Bir yanılgı olduğunu, sipariş numarasında yalnızca sayıları yazmam gerekirken harfleri de yazdığım için sistemlerinin bu ödemeyi algılamadığını söylediler. Ben de nasıl bu türlü bir şey olabileceğini sordum; bana ‘bu sistemsel bir aksaklık olabilir, kopyaladığınızda yanlış kopyalamış. Maalesef sistem üzerinden bu ödemeye erişemiyoruz ve bunun için kısıtlı bir vakit oluyor. Kısıtlı vakit aşılınca bu para devlet hazinesine gidiyor. Daha sonra bu parayı almak sizin için zorlaşıyor, bilginiz olsun’ dediler. Çok telâşlı konuşuyorlardı, daima bir telaş halindeydiler. Başımı da bu halde karıştırdılar ve beni de bir panik haline sürüklediler. Sonrasında bana tekrardan bir ödeme yapmam gerektiğini bu ödemeyi yaparken yalnızca harfleri değil sayıları yazmam gerektiğini bu ödemeyi yaptıktan sonra başka fiyatın bana iade edileceğini söylediler. Akıl tutulması yaşanır derler ya ben de o denli bir an yaşadım” dedi.
‘ORADA DOLANDIRILDIĞIMI ANLADIM’
Tekrar ödeme yaptığını söyleyen R.D. “Daha sonra yalnızca sayıları yazarak tekrardan o fiyatı oraya gönderdim. Sonrasında beni tekrardan aradılar. Sistemlerinde benim IBAN numaramın kayıtlı olmadığını o yüzden iade yapamadıklarını söylediler. Bana tekrar 28 bin lira ödemem gerektiğini parayı atarken açıklamaya kendi IBAN’ımı da eklemem gerektiğini söylediler. Ben de bunun gerçekçi olmadığını düşündüm, ‘tamam’ deyip telefonu kapattım. E-ticaret sitesinin kendi müşteri hizmetlerini aradım. Onlara ulaştığımda bu türlü bir sistemin olduğunu lakin IBAN, havale ya da EFT üzerinden ilerlemediğini, alışverişin olağan bir e-ticaret sitesinde yapıldığı üzere söylediler. Orada dolandırıldığımı anladım. Toplamda 56 bin lira ödemiş oldum. Tekrardan toplumsal medyadaki satıcı ile görüştüm, bu durumu açıklayacak bir ileti attım. Kendisine gerçek olup olmayacağını sordum. Zira samimi bir diyalog kurmuştuk, kendisi de bir bayan fotoğrafıyla profil açmıştı. Kendisine attığım iletiye karşılık yalnızca ‘pardon’ yazdı ve beni engelledi. Sonrasında beni arayan numarala ulaştım. İki numaradan aramışlardı, iki numarayı da tıpkı kişi açtı. Kendilerine dolandırıldığımı anladığımı ve en yakın karakola gidip şikayette bulunacağımı, avukatıma da haber verdiğimi söyledim. Telefonu hızıma kapattılar ve sonrasında iki numara da beni engelledi” diye konuştu.
‘YAKALANMALARINI İSTİYORUM’
Karakola gidip şikayetçi olduğunu söyleyen R.D. “İnternette de derin bir araştırma yapınca daha evvel bu sayfanın dolandırdığı birkaç kişi ile bağlantı kurdum. Daha evvel de canlarını yaktıkları beşerler olmuş, gördüğüm kadarıyla buna hala devam ediyorlar. Vicdanen nasıl rahat ettiklerini bilemiyorum. Daha evvel de yaptıklarına nazaran onlar için çok da değerli değil üzere lakin sahiden birçok şey öbür dünyaya kalmıyor. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum, o yüzden gönlüm rahat. Yalnızca bu formda dolandırıldığım için biraz üzgünüm. Giden para olsun o değerli değil fakat o hayal kırıklığı insanı üzüyor. Yakalanmalarını istiyorum. Sağ olsun emniyette polis memurlarımız çok yardımcı oldu. Umarım yakalanırlar ve daha fazla insanın canını yakmazlar” dedi.